U
sta oyuncu Ahmet Yenilmez, şu günlerde bütün Türkiye'ye bir ismi, tiyatro oyunuyla tanıtmak için yollarda. Sultan Abdülhamid'in hayatını, vefatının 100. yılında 'Usta' isimli oyunla sahnelere taşıyan Yenilmez, hem yazıp hem de oynadığı eseri, 81 vilayette, 100 noktada sergileyecek. Sultan'a alışılmışın dışında bir cepheden bakan oyun, günümüze dair siyasi mesajlar da içeriyor. Biz de geçtiğimiz cuma günü Bilecik'te turneye başlayan Ahmet Yenilmez'le yeni oyununu ve Sultan Abdülhamid'i konuştuk...
Neden Abdülhamid Han’ın hayatını sahnelere taşımak istediniz? 2018, Sultan Abdülhamid’in vefatının 100. yılı… Bugün yaşadığımız hadiseleri göz önüne getirdiğimizde hep onu hatırlıyoruz. Zira Sultan Abdülhamid’in gidişiyle Orta Doğu ve İslam coğrafyasında başlayan gerilimler hâlâ devam ediyor. Bu yüzden kendisinin önemi büyük...
Sultan Abdülhamid’in bir hususiyeti daha var: Kendisi, bu topraklarda ilk modern tiyatro sahnelerinden birini Yıldız Sarayı’nda açan zat. Berlin ve Viyana’dan tiyatro ekipleri getirerek, oyunlar sahneletiyordu. Abdülhamid Han, günlük hayatta ters bir şeyler gördüğünde bir metin yazarak bunu tiyatro oyununa yansıtıyordu. Saraydakiler öyle bir hâle gelmişti ki “Bu akşam acaba hangimiz rezil olacağız” diye aralarında konuşuyorlardı. Bütün bunları göz önünde bulundurarak, Sultan Abdülhamid’e ayna tutma zamanının geldiğini düşündüm.
Sultan Abdülhamid bugüne kadar sahnelerde hakkıyla tanıtılabildi mi? Abdülhamid Han, birilerinin bütün günahları üzerine yıkmaya çalıştığı, bazılarının da üzerinden geçindiği bir zat. Bu noktada layıkıyla tanıtılamadığı ortada. Bende kendimden tek bir kelime bile katmadan bir oyun yazdım. Büyük Sultan'ı kendi sözleriyle anlatıyorum. Eserde geçen cümlelerin tamamını Abdülhamid Han'ın ve Şadiye Sultan’ın sözlerinden aldım. Prof. Dr. Vahdettin Engin’in danışmanlığında tarihî kitaplara ve hatıratlara dayalı olarak senaryoyu yazdım.
Sultan Değil İnsan
Abdülhamid Han bugüne kadar çok fazla yazıldı, çizildi. ‘Usta’ oyununda nasıl bir Sultan göreceğiz?
Oyunumuzda Sultan Abdülhamid’in insani cihetine vurgu yapıyoruz. Kendisi trajik bir hayat yaşamış, küçükken annesine dokunamamış bile. Zira annesi verem hastasıymış. Baba olunca da, bir çocuğu yanarak vefat etmiş, bir çocuğu ise amansız bir hastalıktan gözünün önünde erimiş. Böylesine bilinemeyen, zorlu bir hayatı var Sultan'ın. Oyunumuzda da, onu travmalarıyla ve çaresizlikleriyle, insan olarak ele alıyoruz. Bunun yanı sıra ölen bir kediye cenaze merasimi yapıp, çalıştırılan hayvanlar için tatil günü ilan eden Sultan’ın merhametine vurgu yapıyoruz. İnsanlara, oyunumuzla “Ey ahali, bir asır önce yaşananlar böyleydi. Bugün yaşadıklarını bu aynaya bakarak yorumla” diyeceğiz.
Dostları ona ‘Ulu Hakan’ dedi, düşmanları ‘Kızıl Sultan’... Siz de oyununuza ‘Usta’ ismini vermişsiniz. Nereden geliyor bu isim?
Kendisi malumunuz sanatkâr biri, marangoz ustası. Bu hususta o kadar maharetli ki, Yıldız Sarayı’nda elinden çıkmış onlarca mobilya var. Bir de 33 yıl, mücadele ederek Osmanlının yıkılışını geciktiriyor. Bu da ustalık gerektiren bir maharet. Dolayısıyla Sultan Abdülhamid, usta değildir de nedir? Bu günümüze dair bir şeyler çağrıştırıyorsa da ziyanı yok.
Bir Derdiniz Yoksa Sahneden Silinirsiniz
Nasıl bir anlatım var Usta’da? Abdülhamid Han, Selânik’e sürgüne gönderilirken yanındakilerden biri de kızı Şadiye Sultan’dı. Bu sebeple oyun, kızı Şadiye Sultan’ın hayatı baz alınarak hazırlandı. “Bir insan hikâyesi anlatacaksak, bu kız evlat üzerinden olmalı” dedim.
Büyük bir şahsiyetin hayatını sahneye taşımak kolay oluyor mu? Oyunu tamamlamak tam 2,5 yılımı aldı. Bu iş çok veballi olduğu için önce benim “Bu oyun, oldu” demem lazımdı. Ciddi bir kaynak taraması yaptıktan sonra tiyatro eserini kaleme aldım. Tiyatro ve sanatta, cemiyete bir ayna tutmayı hedefliyorum. Seyirciyi de bir oyuncu kabul ederek hareket ediyorum.
'Edebiyattan sanata, Sultan Abdülhamid’in ismi sathi eserlerle heba ediliyor' tenkitlerine katılıyor musunuz? Sadece Sultan Hamid değil, Necip Fazıl’dan Nazım Hikmet’e, isimlerden geçinenler çok insan var. Bu ülkenin ortaya çıkardığı değerlerin hepsi, bazı ellerde can çekişiyor. Ama bunu tiyatroda yapamazsınız. Medeniyetin manifestosu tiyatroda, geçinmek maksadıyla bir eseri sahneye koyarsanız, yürümez. Bir derdiniz yoksa sahneden silinirsiniz.