Cinque Terre
Bir Fransız Gazetecinin Kaleminden Abdülhamid Han’ın Selanik’den Dönüşü Stephan Lauzan
O

smanlı iki hükümdar gördü. Biri dünkü padişah, diğeri bugünkü padişah. Harp bunları yan yana yaşamaya mecbur etti. Her ikisi hemen karşı karşıya iki sarayda bulunuyorlar. Aralarını Boğaziçi sularının genişliği ayırıyor.

Harp ilan olunduğu zaman Sultan Hamid Han henüz Selanik’te bulunuyordu. On iki zabit, kılıç elde silah belde gece gündüz onu muhafaza ediyorlardı. Bir defa Noradonkiyan Efendi’ye Sultan Hamid’den bahsetmiştim, sözümü keserek demişti ki;

Abdülhamid tamamıyla çocuklaşmıştır. Ne olup ne geçtiğini bilmiyor. Hiçbir şeyi haber alamıyor. Kendisine hiçbir gazete verilmeyeli iki sene oluyor. İlk defa kendisini gazetesiz bıraktıkları vakit haykırdı; “Canım neyi isterse okurum.” dedi.

Cevaben:

Gazeteler hakkınızda münasebetsiz yazılar ile doludur. Canınızı sıkacak bir durumdan sizi korumak için böyle yapıyoruz, denildi. Israr etmedi. Filvaki, Doğru, gazeteler benim hakkımda budalaca şeyler yazıyorlar artık hiçbirini okumayacağım” dedi. O günden sonra Abdülhamid Han dünyada olup biten şeylerden tamamıyla haberiz yaşadı.

İşte gerek hariciye nazırı, gerek hükümet, Sultan Abdülhamid Han’ı bir sır ve gizlilik duvarıyla kuşattık zan ediyorlardı. Bilmiyorlardı ki, zamanımızda yarılmayan yıkılmayan duvar yoktur. Sonra muhafaza ettikleri zât hakkında bizzat korkuya kapılıyorlardı.

Hâlbuki hadiselerin zorlamasıyla, Sultan Abdülhamid Han’ı Selanik’te bırakmaktansa, İstanbul’a getirmek gerektiğine karar verildiği zaman mesele meydana çıktı:

Abdülhamid Han bunu kesinlikle reddetti.

“Beni buradan ancak cebren çıkarabilirsiniz” dedi.

Hükümet buna karşı şiddet göstermeğe cesaret edemedi.

Ama durum gittikçe kötüleşiyordu. Yunanlılar Selanik’ten bir iki günlük mesafede bulunuyorlardı.

Eski hükümdar, düşmana esir düşmek tehlikesine maruz bırakılamazdı. Binaenaleyh onayını almak için Almanya’ya müracaat edildi. Osmanlı imparatorluğunun yapısından olmalı ki karşısında daima karşılaştığı her zorlukta Almanya’yı arıyor.

İşte bu sefer de İstanbul’da bulunan Almanların gemisi Abdülhamid Han’ı getirmeğe memur edildi. Saray hanedanına mensup ve eski Sultanın damatlarından iki kişi de vapurda bulunuyordu. Selanik’e varır varmaz Sultan’ın bulunduğu köşke gittiler.

Sultanı İstanbul’a dönüş için ikna etmeğe çalıştılar. Lakin kararından vazgeçirmeğe muvafık olamadılar. O zaman son çareyi düşündüler. Geminin süvarisi, Alman bahriye üniformasını giymiş olduğu halde Abdülhamid Han’ın karşısına çıktı. Abdülhamid o zaman kararını değiştirdi.

“Kayser’in namusuna, dostluğuna itimad ederim. Sizi dünyanın öbür ucuna kadar takibe hazırım.” dedi.

Bir saat sonra gemide bulunuyordu. O esnada iki hadise meydana geldi. Bunlar gemide bulunanlar için tamamen yeni bir keşif idi. Pek büyük hayreti mucip oldu. O zamana kadar Abdülhamid Han’ın anlayışı tamamen kaybolmuş, tamamen hafızası zayıflamış zannediliyorken fevkalade açık bir fikre, eşya hakkında tam bir anlayışa malik olduğu görülmüştür. Abdülhamid Han hayatında 20 kelime Fransızca söylememişti. Daima Fransızca bilmez gibi görünüyordu.

“Bir senede iki mağlubiyet çok değil mi?” dedi.

Bununla Trablusgarp ve Balkan yenilgilerini işaret ediyordu. Alman imparatorluk ailesinin hal ve hatırını sordu. Hemen hepsini tanıyordu. Kendisine Baron Mareşalin vefatını söylediklerinde içini çekti. Bilmediği bir bu hadise vardı. “O benim dostumdu” dedi.

Sherlock Holmes yazarının, bu eserin devamını sürü sürdürmediğini sordu. Çünkü bu kitabın yazarını severdi. Bir gün şöyle demişti:

“Bu kitabın yazarından iyi bir emniyet müdürü olurdu.”

Seyahat esnasında iştahla yedi, içti. Hazır tutulan banyoyu kullanmadı. Halbuki banyoyu severdi. Seyahat esnasında kendisine gösterilen saygıdan dolayı Alman imparatorunun şahsına teşekkür etmesini gemi kaptanından rica etti. Etrafındakilere çeşitli hediyeler verdi. Bir akşam üstü gemi, boğaz içinde Asya’nın güzel sahillerine doğru ve Beylerbeyi sarayının tam önünde demirlediği zaman Sultan Abdülhamid Han bir kere irkildi. Vapurun merdivenin inerken, sallandığını, tereddüt ettiğini herkes gördü. Merdivenden indi. Karaya çıkarmak için kendisini bekleyen sandala geçti. Aynı zamanda diğer bir sandal haremlerinden on kadar kadını ve iki harem ağasını ve beraberinde gelen oğlunu, yani son çocuğunu getiriyordu.

Beylerbeyinde, asıl sarayda kalmak istemedi. Burada bir vakitler bir Fransız imparatoriçesi de oturmuştu. Sultan sarayda oturmaktansa tenha bir yerde bir köşkte oturmayı tercih etti. Sonra yine eski yalnızlığına, küskünlüğüne döndü. Ve ailesinden başka bir şey düşünmemeğe başladı. Bin türlü gürültülerle yiyecekler alınmasını istedi. Aynı zamanda harbiye nazırı iki gün sürekli olarak onun isteklerini karşılayacağım diye uğraştı.



Başlık Yazar
Kızlarının Kaleminden Sultan Abdülhamid Han Numan A. Ünal
Yahya Kemal Ve Abdulhamid Han Rahim Er
İkinci Fatih: Sultan Abdülhamid Han Rahim Er
Yıldız Sarayı Kapılarını Açıyor Ahmet Hakan Çoşkun
Sultan Abdülhamid Han’ın Mirası Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Vefât yıldönümünde cennetmekân Sûltân II. Abdülhamid Hân (10 Şubat 1918) Halit Kanak
ABDÜLHAMİD HAN SİYASETTE BÜYÜK BİR DAHÎ İDİ Numan Aydoğan Ünal
Sultan Abdülhamid Han’ın Sosyal ve Dini Hususlardaki Hassasiyetleri Numan Aydoğan Ünal
Kalbinde Merhamet Elinde Maharet Vardı Numan Aydoğan Ünal
Abdülhamid Han Düşmanlığı Rahim Er
Sultan Abdülhamid’in Bir Selamı Neler Yapardı? İ.Refik
Abdülhamid Han'ın İttihadçılar'a Verdiği Ders İbrahim Hakkı Konyalı
Abdülhamid Han’ı İçten Vurdular! Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
Bir Güzel Mektup Rahim Er
Bir Fransız Gazetecinin Kaleminden Abdülhamid Han’ın Selanik’den Dönüşü Stephan Lauzan
Bir İttihatçının Kaleminden Sultan Abdülhamid Han'ın Dini Hassasiyeti Numan Aydoğan Ünal
Sultan Hamid’in İslâmî Siyaseti Prof. Dr. Osman Turan
Sultan Abdulhamid Han’ın Mürşidi: Libyalı Şazeli Şeyhi Muhammed Zafir Efendi İrfan Özfatura
Sultan Abdulhamid Han’ın Büyük Din Gayreti Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Sultan Abdülhamid Han'ın Muhafız Alayı Rahim Er
Sultan II. Abdulhamid Han ve Yakılan Din Kitapları Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Abdülhamit Han: "Dünkü Düşmanımız Bugün Dostumuz mu Oldu Rasim Bey?" Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
Hindistan Müslümanları Sultan Abdülhamid Han’ı Büyük Bilirlerdi Abdürreşid İbrahim
Sultan Abdülhamid Han'ın Rusyalı Hacılara Hizmeti Prof. Dr. Alfina Sıbgatullina
Sultan Abdülhamid Han’ın Hanımından Menderes’e: “Oğlum, Geçinemiyorum, Beni Âciz Bırakma!” Murat Bardakçı
Senin İstifa Ettirdiğini Biz de İstifa Ettirdik... Vehbi Tülek
Sultan Abdülhamid Han'ın Metanet ve Cesareti Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
Sultan Abdülhamid Han'ın Uzak Doğu Siyaseti Editör
Sultan Abdülhamid Han’ın Dilekçesi Murat Bardakçı
“SULTAN'IM BİZİ BIRAKIP DA NEREYE GİDİYORSUN?” Rahim Er
Sultan Abdulhamid Han'ın "Yıldız Fotoğrafları "Tarihe Işık Tutuyor Murat Öztekin
Sultan Abdülhamid Han'ın Kur'anı Kerim Hassasiyeti Rahim Er
Esaretten Dönem Gazi Osman Paşa’yı Sultan Abdülhamid Han Nasıl Karşıladı? Prof. Dr. Tuncay Öğün
Sultan Abdülhamid Han: "Karakeçililer Benim Öz Hemşehrilerimdir" Murat Öztekin
II. Abdülhamid ve Dünya Prof. Dr. Çağrı Erhan
Son Sultan’ın Bir Günü Prof.Dr. M.Metin Hülega
Sultan Abdülhamid Han'ın Çiftlikleri Hasan Soydan
Yıldız Hamidiye Cami Rahim Er
Bu da Sultan’ın sıra dışı dünyası Murat Öztekin
Tek Başına Bir Sultan İrfan Özfatura
Sultan Abdulhamid Han'ın Hayatı Sahneleniyor Murat Öztekin
Sultan Abdülhamid Han’dan Sonra Başımıza Gelenler Dr. İbrahim Pazan
Sultan Abdülhamid Han'ın Mülkleri Rahim Er
Sultan Abdulhamid Han'ın Milliyetçiliği Necip Fazıl Kısakürek
Sultan Abdulhamid Han Tıbbiyeye Çok İhtimam Gösterdi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Burma (Myanmar) Müslümanları II. Abdülhamid Han'ı Dillerinden Düşürmezdi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
Sultan Abdülhamid Han’ın Naaşı Önünde Ahmet Refik
Sultan Abdülhamid Han'ı Tanımak Prof. Ekrem Buğra Ekinci
Yahudilerin Sultan Abdulhamid Han’a Teşekkürü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz
Sultan Abdulhamid Han'ın Efsanevi Mirası Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Sultan Abdülhamid Han’nın İçtimai Siyaset Anlayışı Melik Arvas
Sultan Abdulhamid Han’ın İspanyol Elçisine Verdiği Muhteşem Cevap Ö. Serdar Akın
Sultan Abdülhamid Han’ın Osmanlı Devleti İle Japonya’yı Mukayesesi Doç. Dr. F. Şayan Ulusan Şahin
Sultan Abdülhamid Han ve Müşfika Hanım Ö. Serdar Akın
Sultan Abdülhamid Han’ın Verdiği Ders Vakanüvis
Sultan Abdülhamid Han'ın Dış Siyasetteki Hassasiyeti Ö. Serdar Akın
Sultan Abdülhamid Han’ın Söğüt Bölüğü Tahsin Paşa
Sultan Abdulhamid Han Bütün Osmanlı Coğrafyasını Fotoğraflaştırdı Murat Öztürk
Abdülhamid Han’ın Ramazan-ı Şerif ve Hırka-i Saadet Ziyaret Günleri Şadiye Osmanoğlu
Mazlum Bir Padişah: Sultan Abdülhamid Han Rahim Er
Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Rahim Er
Sultan İkinci Abdülhamid Han ve Eğitim Politikası Ayhan Çiftçi
Üç Kıtanın Son Hükümdarı Sultan İkinci Abdülhamid Han İbrahim Akkurt
İttihatçı Basının Abdülhamit Hân Düşmanlığı Yavuz Bahadıroğlu
Sultan Abdülhamid Han’ın Habeşistan Siyaseti Prof. Dr. A. Hâluk Dursun
Abdülhamit Han'ın Büyük Bir Kültür Hizmeti: Yıldız Kütüphânesi Ö. Serdar Akın
II. Abdülhamid Han'ın ABD Elçisine Anlattıkları Yavuz Bahadıroğlu
Abdülhamid Han’ı ‘‘Gazi’’ Yapan Zafer 1897: Türk-Yunan Savaşı Ömer Faruk Yılmaz
Sultan Abdülhamid Han Zamanda Ermeniler İle İlgili Bir Muhtıra-i Hümâyûn Mehmet Hocaoğlu
Sultan Abdülhamid Han Ekonomik Krizi Nasıl Aştı? Ziya Şakir
Dolmabahçe Sarayında Bayramlaşma Merasimi Şadiye Osmanoğlu
Sultan Abdülhamid Han’ın İsmini Yaşatan Hizmeti: Hamidiye Etfal Hastanesi Göksel Erdoğan
Abdülhamid Han’a Kızıl Sultan Diyen Kimlerdi? Mehmet Hocaoğlu
Sultan Abdülhamid Han’ın En Büyük Projesi: Hicaz Demiryolu Cüneyt Teke
Sultan Abdülhamid Han’ın Türkçe Hassasiyeti Prof.Dr.Vahdettin Engin
Sultan Abdülhamid Han’ın İsmini Yaşatan Hayırlı Bir Hizmeti: Hamidiye Suyu Abdullah Zülgaip Akkuş
Abdülhamid Han’ın Büyük Din Gayreti Nurettin Topçu
Sultan Abdülhamid Han’ın Fazilet Mirası: Darülaceze Selman Keklik
Sultan Abdulhamid Han'ın İleri Görüşlülüğü Sara Korle
Sultan Abdülhamid Han'ın Uzak Doğu Siyaseti Editör
Sultan Abdülhamid Han'ın Büyük Basiret ve Cesareti Editör
Çanakkale’nin Gerçek Kahramanı Bir Devrik Sultan: “Abdulhamid Han” Resul Tosun
Sultan Abdulhamid Han'ın Tıp ve Eczacılığa Verdiği Büyük Önem Said N.Duhani
Sultan Abdülhamid Han Devrinde Yıldız Saray’ından Bir Hatıra Ayşe Osmanoğlu
Sultan Abdülhamid Han’a Çirkin İftira Ö. Serdar Akın
Sultan Abdülhamid Han’ın Şefkat ve Merhameti Ziya Şakir
Sultan Abdülhamid Han’ın Tahtan İndirilmesine Japonlar Müteessir Oldu Abdurreşid İbrahim
Sultan Abdülhamid Hân’dan Van’a Kitap M. Ali Demirbaş
Sultan Abdülhamid Han'ın, Günlük Meşguliyetleri Ziya Şakir
İleri Görüşlü Sultan: II. Abdülhamid Han Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şeker
Sultan Abdülhamid Han Hayranı Bir Yunanlı Yazar Tercüme eden: Hayrettin Turan
Sultan Abdülhamid Han’ın Dinî Hassasiyeti Ve İnce Siyaseti Ziya Şakir
Sultan Abdülhamid Hanı Şifaya Kavuşturan Dua Ziya Şakir
Sultan Abdülhamid Han Siyasette Olduğu Gibi Sanatta da Dehaydı Ziya Şakir
Abdülhamid Han’ın Kıyas ve İctihad İle İlgili Fikirleri Ö. Serdar Akın
Sultan Abdülhamid Han'ın Cesaret ve Vakârı Ö. Serdar Akın
Sultan Abdulhamid Han'ın Ecdadı Karakeçili Aşireti ve Ertuğrul Gazi'ye Vefası M. Şakir Ülkütaşır
Amerikalı Bir Doktorun Gözü İle Abdülhamid Han ve Hamidiye Hastahanesi Dr. Hasan Fevzi Batırel
Sultan Abdülhamid Han'ın Ramazan-ı Şerif Hassasiyeti Prof. Dr. Vahddin Engin
Güney Afrika'dan Sultan'a Mektup Var Osman Sarper
Sultan II. Abdülhamîd Han Editör