Cinque Terre
Doğu Türkistan Davası Kimlere Kalmış? Meryem Aybike Sinan
D
resimoğu Türkistan, Türk milletinin kanayan bir yarası...
Ne hazindir ki bu ata yadigârı topraklar asırlardır Kızıl Çin'in işgali altında! Kaşgar, Hoten, Ürimçi, Turfan... Her biri tarihi hafızalarımızdan çıkmayan bu kadim şehirler bağrındaki milyonlarca Müslüman Türk'üne mezar olmaya mahpushane olmaya cehennem olmaya devam ediyor.

Çin, ne yazık ki dünyada eşi benzeri olmayan bir asimilasyon, zulüm ve baskıyla bu topraklardaki Müslümanları sindirmeye, yok etmeye çalışıyor! Hem yer altı madenleriyle hem de verimli topraklarıyla Çin'e hayat veren bu topraklar soydaşlarımızın cehennemi olmuş durumda!

Çin, bunca baskıyı, zulmü yaparken öte taraftan dünyayı da yumuşak diplomasi yoluyla kandırmaya, aldatmaya devam ediyor. Geçmiş zamanlarda defalarca Türkiye'den de Doğu Türkistan'a basın turları düzenlemiş, misafir götürdükleri insanlara sunî bir takım cadde ve sokakları gezdirmiş ve yalancı şahitlerle görüştürmüş, Doğu Türkistan'da hayatın sütliman olduğunu ispata çalışmıştır!

Bu ikiyüzlü politikalara elbette hiç kimse inanmıyor! Kendi hinterlandındaki ülke ve yandaşlardan başka hiç kimse bu palavraları ve ayak oyunlarını yutmuyor da!

En son geçen hafta çoğunluğu Arap ülkelerinden olan Dünya Müslüman Toplulukları Konseyi üyeleri Kızıl Çin tarafından Doğu Türkistan'a davet edildi. Gerçi onlar Doğu Türkistan'a "Sincan" diyorlar!

Dünya Müslüman Toplulukları Konseyi (TWMCC) Başkanı Dr. Ali Rashid el-Nuaimi başkanlığında yaklaşık 14 ülkeden, otuz âlimi vs. Doğu Türkistan'da misafir edildiler.

Enteresan olanı ise Bosna-Hersek, Tunus ve Kuveyt gibi ülkelerden gidenler de Çin politikalarına destek verdiler. En enteresan olanı ise Dünya Müslüman Toplulukları Konseyi (TWMCC) Başkanı Dr. Ali Rashid el-Nuaimi'nin Müslüman Uygur'lara "Hiçbir kanunu tanımıyor, kendi anayasalarını meydana getirmek istiyorlar" kabilinden iftiraları idi. Öyle ki Çin politikalarını yere göge sığdıramayan bu şahsiyetin en ağır sözleri ise şu şekildedir: 

"Biz buradaki bütün Müslümanlara Çinli olarak bakıyoruz!"

Evet, kendilerine "Dünya Müslüman Toplulukları Konseyi (TWMCC)" diyen bu utanmaz, yüzsüz ve arsız insanlar bu hastalıklı bakış açılarına bir de bütün Müslümanları alet ediyorlar!

İnsan üzülüyor! Hem de kahroluyor...

Doğu Türkistan davası kimlere kalmış! Kimler bu konuda ahkâm kesiyor da bizim sesimiz çıkmıyor! Milyonlarca Uygur Türkü Müslüman, hem dininden, hem dilinden hem de kimliğinden dolayı zulüm görüyor ve Komünist Kızıl Çin'in yalaması olan bu Vahhabi artıkları utanmadan dünyanın en vahşi, en zalim ülkesine arka çıkıyor, aklıyor, paklıyor! Yuh olsun!

Oysa Birleşmiş Milletler yakın zamanlarda bu konuyla alakalı bir rapor hazırladı. Raporu okuyanlar kahretti. Rapora göre Doğu Türkistan topraklarında yaşayan Uygur, Kazak, Kırgız, Özbeklerden meydana gelen Türk soylu toplulukların yüz binlercesininin tutuklu olduğu, bu tutukluların işkence kamplarında "işkence başta olmak üzere, organ nakli, beyin yıkama, tecavüz ve cinsel istismar gibi" sayısız türde işkenceye maruz kaldığı belirtildi.

Kızıl Çin tam olarak budur işte!

Sözlerimizi merhum şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu'nun bir dörtlüğü ile bitirelim:

Çin geçmişte kan dökendi
Değişti mi usûl şimdi
Canevim Doğu Türkistan
Can Pazarı asıl şimdi

Doğrulunca Uygur, Özbek
Kırgız, Kazak Tatar bir gün!
Çin denilen ejderhayı
İt sıtması tutar bir gün!

İnşallah diyelim, inşallah...